Ben Nasıl Geçirdim?

BEN NASIL BİR SÜREÇ GEÇİRDİM?

BAŞLAMADAN ÖNCE YASAL UYARI

PNOMOBLOG Kişisel tecrübelerimin paylaşımı amacıyla Her hafta düzenli olarak yayın yapan blogger olarak hazırlandı.Hastalığın başlangıç ve iyileşme sürecine kadar kaleme alınmış bilgiler ve yaşanmışlıklardan oluşmaktadır.Herhangi bir sorumluluk kabul etmektedir.

 Ve asla unutmayınız ki her hastalık her bir insanda farklı şekilde nükseder. Benim geçirdiğimden daha zor veya daha kolay geçirmiş olabilirsiniz.O yüzden Blogumu inceleyip psikolojinizi bozmanın mantığı yoktur.Tamamen kendi tecrübelerimdir.

Tek korkunuz bilgisizlikten olur unutmayın. PNOMOTORAKS tedavisi olan ve korkulmayacak bir hastalıktır.Kısa süre içerisinde eski hayatınıza devam ediyorsunuz.

PNÖMOTORAKS VE KAPIMI ÇALDIĞI GÜN

16 Aralık şubat 2016 sabahı kalktığımda omuzlarımın tutulduğunu hissettim.Sol omzumun tamamı ile tutulmuş kıpırdayacak halim yoktu.Birazcık spor ve ufak egzersizler yardımı ile açıldım.

Üzerimi giyinip evden çıktım ve ofise geldim.Döner sandalyemne oturdum ve omzumdaki ağrı sıcak bir şekilde tüm bölgelere nüksetmeye başlamıştı.
Sanki bir yangının yayılması misali.Buna rağmen önemsemiyor müşterilerim ile görüşmelerime devam ediyordum.Hiç yerimde duramıyor bir sağa bir sola ellerim ile sol omzuma masaj yapmaya çalışıyordum.

Öğle yemeği geldiği zaman bu hastalığım yüzünden göz yaşlarıyla ayrıldığım Sema Turan ile menemen hazırladık.Bir lokma aldım ve sanırım yemek borum tıkanmıştı.Yemeğin ortasında masayı terk etmek zorunda kaldım.Bu kadar olaya rağmen tepki vermememin sebebi,sadece basit bir omuz ağrısının aynısıydı ve bildiğimiz üşütmenin bir benzer ağrıları.Omuz ağrısı ve pnömotoraks ilişkisi doğru orantılı bir şekilde ilerliyor.
Saat 5 olmuştu ve kıvranmaya başlamıştım.sol omzumdan süzülüp ağrı kalbime kadar inmişti.Artık bir an önce işten ayrılıp hastahanenin yolunu tutmam gerektiğini anlamıştım.
İş bitimine doğru artık Sema ablam suratımda bir endişe olduğunu anlamıştı.

-Seni hiç iyi görmüyorum bir an önce hastahaneye gitmelisin .... 

Sema ablamın hastalıktan sonraki mesajı;İş yerinde son olacağını bilmeden gülmüşüz beraber kameraya(( Hayırlı yolculuklar Tolga biran önce iyileş ve geri gel...seni bekliyor olacağız burada.

Pnömotoraksta Hastahane ve Tüp Takılması 

Nihayet mesaim bitmişti ve masamı toparlayıp  ofisi terkedip otobüse atladım.Otobüste ağrılarım iki katına çıkmıştı.

Ha bayıldım,Ha düştüm.Gözlerimdeki endişe dışarıdaki insanların dikkatinden kaçmıyor,yardım elini uzatmak isteyen vatandaşları iyiyim diye geri çeviriyordum.

Hastahane aciline geldiğim zaman artık giriş yaptıracak halim kalmamıştı.Son bir kuvvet cüzdanımı çıkardım ve kimliğimi uzatıp kalbim ağrıyor dedim ve kendimi bıraktım.

Ve Pnömotoraks yolculuğu başlamıştı...

Üzerimi çıkarıp çantamı aldılar
ve ekg çektirmek üzere tekerlekli sandalyeye bindirilmiş ve hızla koşturuyorlardı.Bu esnada bir öksürük ve hıçkırık krizlerim başlamıştı.
Ve sırasıyla Akciğer filmi,kan tahlili,bilgisayarlı tomografi verdikten sonra acildeki baş doktorun yanına oturtuldum.4 tane doktor bir biri ile bir tartışmaya girmişti.Aralarından bir doktor sırtımı dinledi ve bana hiç bir açıklama yapılmadan sarı odaya götürüldüm.Oksijen maskesi takıldı.Ve yanlızdım.Bu süreçte 2 saat geçmişti ve eve geç kalmıştım.
Resmen bu süreçten sonra travmatik bir sürece girmiştim.Bana ne olacak?Evime gidebilecek miyim? İlaç yazıp gönderecekler mi? yoksa kanser mi olmuştum? Aklımda soru fırtınaları dört dönüyordu.

Doktordan çantamı istedim cep telefonumu alıp arkadaşlarıma haber verdim.Asla hakkını ödeyemeceğim Emrah,Aydın abi Ve Ahmet 10 dakika içerisinde hastahaneye geldiler. Tabi ki gören arkadaşlarım şoka giriyor,inanamıyorlardı.
Bu sırada baş hekim yanıma gelerek;

-Seni ambulans ile hastahaneye götüreceğiz ve orada tedavini olacaksın dedi.Ve o andan sonra gözlerimin yaşı hiç durmamıştı.Çok korkmuştum.
Bu esnada ailem Ankarada idi.Baş hekim aileme haber vermişti. 7 kule göğüs hastalıkları  hastahanesine getirildim.Ufak bir operasyon ile bir tüp takılacağı söylendi.
O kadar çok yorulmuştum ki artık tüm konuşmalar hayal gibi geliyordu kulağıma.
Halen bu saate kadar çıkıpta bana ne olduğunu anlatan birisi çıkmamıştı.
Şimşekler çakan frankenstein şatosu gibi bir müdehale odasına alındım. ve açıklama zamanı gelmişti.

Sol akciğeri saran zarın içerisinde hava olduğundan dolayı akciğerimin yüzde yirmisinin söndüğünü ve tedavi yönetmi olarak  sol   koltuk altından bir hortum takarak  içeride biriken havayı dışarı öksürükle atarak yaklaşık 2 gün içerisinde seni taburcu edeceğiz dedi.Ve açıklamadan sonra pamuk gibi olmuştum.

Ve ardından operasyona hazırlanırken bir kağıt imzalamamı istediler.
İmzamı atarken bayıltmayacaklarına ve ameliyat etmeyeceklerine dair sözler alıyordum.Yıllardır süregelen ameliyat ve bayılma korkumdan dolayı sanırım o aralar aklımı kaçıracaktım :)

Tüpün Takılması

Sol kolumu kaldırıp başımın üzerine koydum.Dev  gibi bir iğne ile anesteziyi yedim.Bu süreçte tamamen bayıltılmıyorsunuz sadece o bölge uyuşturulup müdahale ediliyor.
Ve bu süreçten sonra gözlerimi kapatmaya karar verdim.

Gelen kıtır kıtır kesme sesleri sonrasında bir süre kulağınızdan çıkmıyor zamanla unutuyorsunuz.
Neşterin soğuk yüzü ile gözlerimin vurulduğu an çığlığı basmıştım o an.
O sırada hastahanenin tüm koridorları inliyordu.Arkadaşlarım kapının önünde bekliyorlardı.O sırada bağırmamla dayanamayıp uzaklaşmışlar.Halbuki canım hiç yanmamıştı.Sadece korkudan :/
Hortumu göndermeye gelmişti o sırada Akvaryum hortumu gibi bir plastik şeffaf hortum kesilen yerden içeri gönderildi ve dikiş atılıp kapandı.Bu hortumun boşta kalan ucu ise içi su dolu fanus gibi mavi bir aparata takıldı ve ben nefes alıp verdikçe nargile gibi su bir aşağı bir yukarı inip çıkıyordu.

Nihayet bütün işlemler bitmişti.Ama aklımı tırmalayan tek soru kalmıştı. 

Pnömotorakslı bir insana takılan hortum geri nasıl çıkartılır? (Çok kolay çıkıyor ve asla canınız yanmıyor)

Arkadaşlarım almaya geldiklerinde resmen dizlerim sinir bozukluğundan aralıksız titriyordu.

Ardından tekrar film için tüm ağrı ve sancılarımıda alıp film çekinmeye gittik.Tekerlekli sandalyeye oturtuldum arkadaşlarım başımda üzgün bir vaziyette dolaşıyorlardı.
Sonrasında acil servise yatırıldım.Resmen hortum sırtıma batıyor ve sırtımı yırtıp çıkacakmış hissi veriyordu.Ağrı kesici serum seti takıldıktan sonra ağrılarım kaybolmuştu.

Acil servise alındıktan 5 dk sonra arkadaşlarımın çektiği an 

Bu süreçte gezip dolaşmam ve bol bol öksürmem istendi.Mantık öksürerek akciğerin içerisine dolan havayı öksürerek su dolu fanusun içine atmak hepsi bu :)) 
Akşam olunca iki adet parol verdi ve gitti hemşire.
O gece Sevgili dostum Emrah Atlı ailem gelene kadar bekledi ve bütün gece bitmek bilmeyen sarhoş ve saçma isteklerimi ve nazımı çekti.
Sabaha karşı annem ve babam geldiler büyük ve kuvvetli duygusal anlar yaşadık.

TÜPÜN ÇEKİLMESİ

Sabah doktor servise çıktı ve sigara içme sakın Tolga! diye bağırdı ve cevap vermeme vakit bulmadan gitti.
bir saat sonra iyileşme var tüpünü çıkaracağız dedi.
Nerdeyse hortumu mendil niyetine sallayıp halay çekecektim.Akşama doğru saat 5 gibi müdehale odasına gittim fakat hortum çekilmedi.
İçi su dolu fanus çıkarılarak ucuna bir düzenek takıldı ve bir parça hortumla beni evime yolladılar.İki gece evdeki sandalyede uyuyarak acı,ağrı ve boyun ağrısı rekorunu kırdıktan sonra hastahaneye gittim film çektiler ve müdehale odasına giderek tüpün çekilmesi için yattım.
Tüp çekilirken çok acı çekmedim.Fakat çekilir çekilmez bir sorun vardı..Hortum çekildikten sonra film çekilmeye gittim.Doktorun yüzü düşmüştü filme bakınca...
Bu filme birde cerrahımız baksın diyerek sevketti.Ve filme bakıldığında hava kaçağının ve sönmenin devam ettiği görülüyordu.

 PNÖMOTORAKS VE İKİCİ TÜPÜN TAKILMASI

ikinci tüpün takıldığı akşam.Ankara Atatürk hastahanesinde

Sanırım psikolojik olarak travma ve panik ataklarım o andan itibaren nöbet gösteriyordu.
Babam doktorla konuşup beni Ankara'ya götürmek istedi ve aynı gece çıkıp Ankaraya geldik.
Doktor eğer nefes darlığı ve çok ağrı olursa hemen en yakındaki acile gidersiniz dedi
Sabah babama iyi olmadığımı ve hastahaneye gitmemiz gerektiğini söyledim.Bir dizi acil olaylarından sonra ikinci tüp Ankara'nın en iyi Göğüs cerrahı tarafından takıldı ve ikinci günün sonunda tüpü çekip eve yolladı.Sol koltuğumun altında iki farklı bölgede dikiş olmuştu.
Bundan sonrası için 10 gün sonra kontrole geleceksin ve tekrar etmişse kurallar gereği ameliyat etmek zorunda kalacağım dedi ve 10 gün evde psikolojik bunalımlar geçirdim.
Kendimi ameliyata hazırlarken kontrol gününde hiç bir şey yok gayet iki tane tertemiz akciğer görüyorum dediği anda hastahaneden şükürler ile ayrıldık.
Ve çok geçmeden eski hayatıma geri döndüm.

Özetlemek gerekirse; İlk tüp takıldı çıkarıldı ve aynı anda tekrar söndü.İkinci tüpten sonra düzeldim  ve aradan üç ay geçti kendimi çok iyi hissediyorum.Ameliyatsız kurtuldum.Ama pnömotoraks bu ne zaman geleceği belli olmuyor.Daha kaliteli ve daha sağlıklı bir hayat için planlı yaşamaya ve sigarayı bırakmaya ne dersin?